Bacalar.

Kaç Lisan Kaç İnsan?

Dünya üzerinde kaç dilin konuşulduğunu biliyor muydun? Aslında böylesi bir soruya kesin bir yanıt verebilmek mümkün görünmüyor: Yalnızca dünyada halen ayrıntılı şekilde keşfedilmemiş ve incelenmemiş diller olduğundan dolayı değil, aynı zamanda iki dili birbirinden farklı kılan olguyu belirlemekte kullanılacak kriterler açısından da bu çok zor.

Dil İşleri; Devlet İşleri…

Birkaç örnek; Çin’de konuşulan Mandarin, Şangayca veya Kantonca gibi diller aynı alfabeyle yazılıyorlar, ancak bu dilleri konuşan insanlar birbirlerini anlayamıyorlar. Buna karşın İsveçliler, Norveçliler ve Danimarkalılar, üç farklı dili konuşuyorlar ve birbirlerini ağzında sıcak haşlanmış patates varmışçasına konuşmakla suçlasalar da gayet rahat anlaşabiliyorlar. Ancak yukarıdakilerden Çin’de konuşulanları lehçe (diyalekt), Avrupa’da konuşulanları dil olarak tanımlama eğilimi söz konusu. Üstelik bu durum yalnızca o mütekebbir Avrupa benmerkezciliğinin bir sonucu da değil; Hindistan ve Pakistan aynı dili farklı alfabelerle yazıyor ve farklı isimlendiriyorlar, Sırplar ve Hırvatlar da öyle. Bulgarlar Makedonların konuştukları dili anlayabildiklerini öne sürüyorlar; Makedonlar ise konuştukları dilin Bulgarca ile ilgisi olmadığını. Velhasılı kelâm bazıları “dili açıkça siyasete alet ediyor” diyebiliriz sanırım.

Dönelim Konumuza!

Muhabbet sıkıntısı çekiyorsanız, arkadaşlarınıza dünya üzerinde kaç dil konuşulduğunu sorarak eğlenceli bir tartışma başlatabilirsiniz. Çevrenizdekilerin çoğunluğu büyük olasılıkla gerçek sayıya yaklaşamayacak bile; yakın zamanda yapılan bir araştırma dünya üzerinde 7000’e yakın dil konuşulduğunu ortaya koyuyor (daha etkileyici bir sonuç için; tam 6809 dil). Bu araştırmanın gerçekçiliği, yukarıda açıkladığımız nedenlerle, biraz kuşku götürüyor olabilir ancak aynı araştırmanın ortaya koyduğu çok ilginç başka veriler de var: Örneğin tüm Avrupa kıtasında 239 farklı dil konuşuluyorken, dört milyon kişinin yaşadığı Papua Yeni Gine’de 832 dil konuşuluyor: İnanılmaz bir kültürel çeşitlilik değil mi? Ancak ne yazık ki, önümüzdeki asır içinde dünya üzerinde konuşulan 6809 dilin neredeyse yarısının yok olması bekleniyor.

Babil’i Yeniden İnşa Etmek

İsrailiyat’tan oldukça iyi bilinen bir öyküdür; kibirli Kral, Tanrı’ya meydan okumak için bir kule yapılmasını emreder, çalışmalar derhal başlar, ancak Tanrı işin yapımı esnasında insanların üzerine öyle bir lanet gönderir ki çalışanlar farklı diller konuşmaya başlarlar; birbirlerini anlayamadıkları için de inşaat, teşvikten yararlanmış sanayi tesisi gibi güdük kalır. Rivayet odur ki, o günden beri bu lanet insanların üzerindedir ve kaldırılmasının yolu da herkesin kolaylıkla öğrenip konuşacağı ve anlayacağı bir ortak dil yaratmaktan geçer. Bu, aynı zamanda Babil öncesi tek dilin, Hz. Adem’e öğretilen saf dilin de yeniden keşfi hikayesidir…

Kaş Yaparken Göz Çıkarmak

Das stud nemödik a del binos gudikum, ka stud mödik süpo.

Bir üst satırda okuduğun cümle de böyle bir arayışın sonucunda oluşturulmuş bir dilde, Volapük dilinde bir cümledir. Volapük dili 1879-1880 yıllarında Johann Martin Schleyer adında bir Alman Katolik Papaz tarafından masa başında oluşturulmuş yapay bir dil ve herkesin birbirini anlayabilmesini sağlamak gibi asil bir amaca hizmet etmesi gerekiyor; ancak öyle olmuyor; yabancı dil bilenlerimiz de dâhil yukarıdaki cümleyi hakkıyla anlayan var mı?
Nanik Yaparken Dil Çıkarmak

Artık bir sürü yapay dil var. Aslında masa başında yapılan dilleri, kamusal ve özel teşebbüs olarak ikiye ayırabiliriz. Bugün konuştuğumuz Türkçe ve İsrail’de İbranice devlet tarafından yapılmış olanlara örnek olabilecekken, Volapük, Esperanto, Interlingua gibi yapay diller özel teşebbüs ürünü olarak değerlendirilebilir. Sonuç olarak bugün bir sürü yapay dilimiz var artık; üstelik her biri tek dil olma amacıyla oluşturulmuş. Ama hakkını yemeyelim, özellikle öğrencilerin çok bildikleri Vikipedi sitesinde Volapük dilindeki makale sayısı Türkçedeki makale sayısından fazla ve Esperanto 100 bine yakın başlıkla Türkçenin hemen altında on dokuzuncu sırada. Kimsenin konuşmadığı bu dilleri oturup öğrenecek kadar gayretkeş adamların bu kadar çalışması da doğaldır elbet.

Son Söz

Bu yazıdan çıkarılacak ders: Tez zamanda ya Latinceden ya da Konfüçyüsceden bir iki özlü söz öğrenmek konuştuğun ortamda bir iki şey bildiğin yanılgısını uyandırmakta yararlı olacaktır. Misal Lingua Latina difficilis est: Mealen: Latin dili zordur. Misal Konfüçyüs ne demiş: “Benim sözlerimden medet ummayın, kendi cümlenizi kurun!” ve hala bu yazıyı okumayı sürdürecek kadar sabırlıysan, yukarıdaki Volapükçe cümlenin mealini hak ettin: “Çalışmanın makbul olanı az ama sürekli olanıdır!”

Hiç yorum yok: